OCULOD HABENT ET NON VİDEBUNT / Gözleri Var Ama Göremiyorlar

Zaman geçmiyor, biz geçiyoruz zamanın içinden, belki de dışından.
O meçhule ya da meçhul olmayana doğru gidiyoruz, ömür dediğimiz süreçte.
Yaşarken erteliyoruz, aslında yaşamamız elzem olan birçok hali…
Cepte/ çantada keklik sandığımız sevgileri erteliyoruz yarına, daha yarına…
Ve bazen unutuyoruz ertelediklerimizi.
Ertelediklerimiz de bizi muhtemelen.
Sonra birgün “yüksek dağın kuşu” misali bir selvinin dalında,
belki de tesadüfi ya da tevafuk bir karşılaşmada, cepte/çantada keklik sandığımız sevgilere rastladığımızda…
Anlıyorsun, beklemek de, bekletmek de, ertelemek de uzaktan bakmak demek, geç kalmak demek, hem kendine, hem de hayata…
Ve hayat geç kalanları asla affetmez/affetmiyor…
“Sevgileri yarınlara bıraktınız”
Kendinizi de!
Oysa “Yarın artık bugündür”
Bugün ise dün!
Geçmişe bir çentik attım,
Can’ı yandı…

Canan Kayışlı


Yorum bırakın