uçurum kıyısına bağdaş kurup
güneşi bekleyen ırgat çiçekleri
eprimiş kederiniz içinde
keşke bu kadar kimsesiz ölmeseydiniz
ben de hançer yalımı imgelerle
hissettiklerimi şiire dökmeseydim
isterseniz
ölümü başka türlü de anlatabilirim
vurulur düşler barikat arkasında
asılır saçlarından elleri nasırlı kadınlar
benimse göğüs gergefim bozlak çalar
hücremden yankısını toplarım şiirlerin
tanrıya şaşarım
sabahın buğusunda
dilimde umut türküsü
tezgahın başında
kiminin elinde ipek
kiminde çiçekli basma
yeni bir düşle karşımda
tartarım mezuranın gözünde
çizerim gölgenin gergefine
makas hüzzam makamında
yol bulur kendine
daracık hücreden geçsin diye
bükerim ipin boynunu
benzetirim kendime
bazen hayat dar gelir bana
bazen ben hayata
sanki tanrı bana inat
yarattığını çıplak gönderir
bense usulünce kaparım
işte bu yüzdendir
sökük yerleri şiirle yamarım
Ayla Yıldız

