ÖYLE BİR YERDEYİM Kİ…

Personel sıkıntısı yüzünden sağlıkla ilgili” tedavi programları” iptal ediliyor ya da normal sürenin yarısı kadar yapılıyor. Temizlik de dahil, her alanda öteleme var, erteleme var, “azlık” var. Almanya o yüzden kalifiye iş gücüne, eğitimli insanlara kapılarını açtı! Alman bürakrasisini aşan beri gelsin…

Geçenlerde, oyun alanındaydık. Yakınımızda anne, baba ve çocuktan oluşan bir ailenin, güzel bir diksiyonla Türkçe konuştuğunu duyduk. Birbirimize, daha çok da kızım, “Sanırım Türkiye’den gelmişler” dedi. Ben duramadım, Lian’ı bahane ederek, sohbet için kapı açtım. Evet, Türkiye’den gelmişler, eğitimli, akademisyen bir aile. Türkiye’de de koşulları çok iyiymiş, çocuklarının eğitimi ve geleceği için buradalar. Çocuk orada yıllığı bir tomar para (söylediler, unuttum) olan, özel bir okuldan gelmiş, burada bir devlet okuluna kaydedilmiş; bedava!(Almanya’da ücretli özel okullar olmasına rağmen, devlet okulları ücretsizdir ve artık maalesef “muhitine göre” çok iyi eğitim verir.)
Biz Türkçelerinin iyi olduğunu söyleyince, “Adam” pek bir kabardı, Türkiye’nin en iyi Türkçe konuşulan, en iyi şehrinden geldiklerini, (adı bende saklı) oradaki hayatlarının kusursuzluğunu, buradaki Türklerin geri ve cahil kalmışlığını, onlarla hiç irtibata geçmek istemediklerini, oturacakları muhiti bile, “onların” olmadığı yerden seçtiğini anlattı, konuşmadı, kustu! Buradaki işinin ve eğitiminin mükemmelliğinden (çalıştığı firma ve konumu gerçekten de çok iyi ) dem vurdu. Bunlar en fazla on beş dakika içinde konuşuldu.
Peki ben sadece dinlemiş olabilir miyim? Elbette ki hayır! Onların kendilerince iltifat olarak söyledikleri, bazı Almanların da yaptığı gibi, mesleklerimizden ve dili doğru kullanmaktan dolayı biz, yanımdaki diğer iki kişiyle birlikte, “farklı” Almancılardan olduk! Oysa gönül bir “aydın” olarak, “o Türkler neden cahil ve geri” diye düşünmesini istiyor.
Beyni gerçekten ” eğitimli” olsaydı ve sol tarafında da “bir şey taşısaydı” eğer, beyniyle hissedip, kalbiyle düşünecekti, olsaydı yapardı…
Eğitimi sadece diploma sanan güruh, biliyor musunuz, bir çok şeyin suçlusu sizsiniz!
Sittin senedir buranın cahil, cühela “takımıyla” uğraşıyoruz, bir de siz gelin bakalım, üstten bakan, kibirli, ego dağlarının mimarları…
Buyurun, bekleriz!

Canan Kayışlı


Yorum bırakın