Hep böyle bir, kutsal ve bilge zeytin ağacı gölgesinde, kırk yıl hatırlı kahve ve dost sohbetiyle geçseydi ömrümüz, incitmeden, incitilmeden.
Canan Kayışlı
Yazar olmasam da, bir yazan olarak, kelimelerle nefes alıyorum. Her düştüğümde elimden tutan, kalkmamı ve yeniden yola düşmemi sağlayan “şey” yazmak ve elbette okumak.1966 Adana doğumlu. Lise eğitiminden sonra, “ithal gelin” olarak Almanya’ya yerleşmiş. Ithal gelin olmayı reddetmiş. Temizlik ve postane işçisi, yaşlı bakıcısı, kültür tercümanı ve anaokulu eğitmeni, anne, babaane, anneanne.Saklı mektupların “yazanı” Mallarme’nin “Şiir sözcüklerin dinidir” düsturuyla bir ömürdür şiir sever.