İnsanlar bir araya geldiğinde, bir sinerji oluşur. Enerji veriş alışı, enerjinin akıcılığı ya da durağanlığı, o insanların birbirine iyi ya da kötü geldiğinin nişanesidir.(Alıcılarınızla oynamayınız ve hangi dili konuştuğumu da sormayınız) Birbirine iyi gelen insanlar, birbirini güzelleştirir, iyileştirir; cesaret, iyilik, mutluluk ve yaşamak yükler…
Ne yazık ki bunu herkes gör(e)mez, bazen de görmek istemez; görenler “yine mi güzeliz, yine mi çiçek” derken, kimi konfor alanı bağımlıları “kaçar”, aslında kaçtığını sanır; insanın kendinden çok uzaklara gidemeyeceği gerçeğine ama/âmâ,
yüreğin sesine sağır, dilin dökmek istediklerine lâl, boynunda gururla taşıdığı ” kendimden kaçak” madalyası ve kibir ve mağruriyet ve yüzeysellik püfür püfür…
Peki ya gözler? Gözlerde sabitleneni, insan nasıl saklar ki, ondan nereye kaçar ki? Geçmiş olmasın Hafız! Geçmez, geçmeyecek!
Senin top çevirdiğin zamanlarda…
Ben ikimize bir hayat kuruyordum.
Top kaçtı,
Ben hayat(t)a kaldım!
Canan Kayışlı

