Selime Sultana

Bilirim. ” Herkesin yükü kendine ağır, acısı ağrısı kendine biricik! ” İki gündür böyle…

“Bugün benim efkârım var zarım var.
Değme Felek değme telime benim”

Dile kolay, sen gideli iki yıl olmuş. O günden beri, içimi kanırtan bir sızı var; meğer sen varken, ne kadar kalabalık, çokmuşum ve senden sonra, ne kadar az ve ıssız!

Bir bilsen, iki yılda neler oldu neler! Küçükler büyüdü mesela… Ama biz de büyüdük (maalesef). Çünkü ancak anne gidince büyüyormuş insan.
Daha da acı olan, ben senden iki yıl önce ayrılmadım ki; senden ayrılalı kaç bin yıl oldu bilmiyorum.Benim özlemden acıdığım gibi, senin de özlemden kavrulduğunu biliyordum; çaresizce biliyordum.
Şimdi ise ben özlemekten ö(z)lüyorum!

Uzak da olsa, oralardaydın. “Tek canı sağ olsun da; yel essin, kokusu gelsin..” dediğim yerdeydin.
Şimdi ise “ölürse tenler ölür, canlar ölesi değil” diyerek avutuyorum yüreğimi.
Daha doğrusu avutamıyorum. Gittiğin gün, ben şimdiden seni özledim demiştim, hâlâ ve hep.
İnan ki elim, yüzüm sen içinde; ama ben “Cano” diyen sesini özledim, canım yanıyor annem, çok yanıyor,
“sen de ılık bir yağmur ol
durmadan yağ kanayan yerlerime “
Olur mu?
Canan Kayışlı 20/05/2024


Yorum bırakın