“Her dem yeni doğarız, bizden kim usanası”
Yunus Emre
Evvel zaman içinde verilen kararların neler getireceği, neleri götüreceği muammadır o an içinde…
Yıllar geçer ya da biz geçeriz yılların içinden…
Soluklanıp geriye baktığımızda, dile gelen, söze gelen, akıla gelen ağır ve buruk bedeller olsa da, bugüne geldiğimizde pişmanlık duymadan, keşke demeden “iyi ki” dökülüyorsa yürekten!
Ehlen ve de sehlen Nisan, başım gözüm üstünde yerin…Asla şaka değil, Hayat gibi, hayat kadar gerçek…
Bir Nisan, kişisel tarihimde çok önemli bir gün.
“Seneler seneler evveldi.”
“Üşüdü(m) rüzgarından bir bulutun” duygusuyla,
“Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” deyip yemin ettiğim gün.
“Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını” diyen Şems’i dinlediğim gün.
Neyin beklediğini, ne geleceğini, ne olacağını bilmeden, hayata ehlen ve sehlen dediğim gün.
Bedelinin sınırları bilgi dahilinde de olsa, bıçak sırtı kararlar aldığım gün.
Bir adım sadece bir adım, ya uçurum ya kurtuluştur…”Ne demiş uçurumda açan çiçek
Yurdumsun ey uçurum”
Göze alıp, gözünü kapatıp atlarsın…
Bir uçurumdur düştüğün…
Ve sonra, çok sonra, daha sonra…
Bir uçurumdan ve bir uçurumda cennet yaratmak mümkünmüş, korktuğun
adım aslında hayata doğru koşmakmış…
Öğrenirsin.
Ehlen ve sehlen Hayat…
Başım gözüm üstünde yerin.
İyi ki, iyi ki bir Nisan….
Canan Kayışlı
#yaşamakgörevdir
Liella 