Kadın Hikayeleri / ZEYNEP İNAN

Zeynep der ki:

“Size kara kıvırcık saçlı,parlak bakışlı bir kız çocuğunun hikayesini anlatayım. Çalışkan; becerikli, koşan,düşen,kalkan hayat dolu bir kız çocuğu.Hayalleri olan hangi okullara gitsem,hangi kitapları okusam, hangi bilgileri öğrensem diye radar gibi etrafını inceleyen,içi içine sığmayan tüm duyguları doruklarda yaşayan bir kız çocuğu.
Yaşadığı şehirdeki okulları beğenmeyip başka şehre daha iyi bir eğitim görmek için anasından babasından sıcacık yuvasından ayrılmayı göze alan bir kız çocuğu.Öğrenmeye karşı olan merakı ve bundan aldığı zevk her şeyden güçlüydü.Lise çağlarında yaşıtları gezip eğlenirken, aşık olurken o hep ders çalışırdı. Çalışırken coşkuluydu, öğrenirken coşkuluydu Bence çoşku her zaman zekadan önce gelir.Bir de okurdu,çok okurdu…Sonra hayat ona planlamadığı yollar açtı,hayallerini terkedip o yollara itiraz edemeden gitti.Zamanla yol boyunca kendi olmayı unuttu,kendi istediği gibi değil de başkalarının istediği gibi biri olup çıktı.Kendine karşı olan sevgisini,saygısını,kaygısını kaybetti, sevdiklerine karşı sevgisi, kaygısı her şeyin önüne geçti ve kendine yine en çok kendi haksızlık etti.Yıllar geçti,yıllar içinde çok incindi çok kırıldı derken bir gün kalbinde şimşekler çaktı,uyuyan ruhu uyandı,yüreğinin sesini dinledi, ruhunu iyileştirmeye karar verdi.Şimdilerde yaşam algısını yükseltme konusunda yeteneklerini nasıl kullanabileceğini,yolculuğunu nasıl daha verimli kılabileceğini araştırıyor,dinliyor,izliyor.Hayatın ona sunacağı deneyimleri tüm algılarını açmış bekliyor. Güzelliklere, zenginliklere,umutlara kucak açmış odaklanmış, kendini yeniden yapılandırmanın derdine düşmüş.Artık engeller onu durduramaz; aksine güçlendirir.Zamanında bitiremediği liseyi bitirdi,en büyük hayali olan üniversite onun için artık hayal değil,çalıştı başardı.Artık o bir üniversiteli. Bunun için hayata ne kadar teşekkür etse az.Bundan sonra önünde açılan kapılara yollara dağlara ovalara çiçeklere böceklere ve Tanrıya şükürler olsun.🙏🙏🙏”

Lisede tanıştık; Adana Kız Lisesi’nde yatılı okuyanlardandı o, ben ise gündüzlü. Yatılıların bir hiyerarşisi vardı, gündüzlülerden çok azını alırlardı aralarına, Nuray ve Fatoş sayesinde aralarına sızanlardandım ben. Aramızdaki bağ nasıl kuruldu bilmiyorum, sadece birbirimizi çok sevdiğimizi hatırlıyorum. Hatta o kadar sevdik ki, şimdi hatırlar mı bilmem, bana “erkek olsaydım, seni kaçırmazdım, seninle evlenirdim” demişliği de vardır onun, eee keşke erkek olsaydın:))
Yok iyi ki kadın olmuş, çünkü o kadın olmanın hakkını verenlerden; güçlü, mert, cesur, dürüst, çalışkan…
Dilek Asar bana “Saklı Mektuplardaki kapak fotoğrafını görünce, insanın içi açılıyor, gülüşünü duvara asmak lazım” demişti. Bir de onu görseydi. Siz hiç gülünce tüm yüzü “gülüş” olan birini gördünüz mü? O Zeynep işte. Zeynep İnan.
İki yıl önce, otuz dokuz yıl sonra, lise arkadaşlarıyla buluştuğumda karşılaştık onunla. Sarıldık, sımsıkı, bana söylediği o şahane cümleleri, elbette ki söylemeyeceğim. Ama “Kendime seni örnek alıyorum” demesini onur saydım. O konuştukça “sanmanın” ne kadar tehlikeli bir duygu olduğunu daha iyi anlamıştım. Çünkü ben onun “ekmek elden su gölden” yaşadığını düşünürken, meğer…

Zeynep hayatının iplerini eline almış, “böyle gelmiş” ama böyle gitmez diyen bir kadın. Küllerini savura savura kendini doğuran bir Zümrüdü Anka o.
“Yaptıklarım yapacaklarımın garantisidir” diyerek, liseyi dışarıdan bitirmekle kalmadı, üniversite sınavına hazırlanarak, Mersin Üniversitesi Türk dili ve edebiyatı bölümünü kazandı. O artık eylülden beri, bir üniversite öğrencisi.
Seninle öncelikle arkadaşın olarak gurur duyuyorum sevgili Zeynep, ama bir kadın olarak daha fazla gurur duyuyorum. Ama, fakat demeden, hayatın tökezleme taşlarını temizleyerek, bazen onların üzerinden atlayarak, çözüm üretmene, hayatına sahip çıkmana, “olmayan” şapkamı çıkararak saygıyla eğiliyorum.
Dilerim ki, hayatın, ömrün o güzel gülüşün gibi, gülsün sana artık.

Hamiş: Çıtayı o kadar yükseltin ki, senden doktora da bekliyorum, ruhu güzel arkadaşım.

Canan Kayışlı


“Kadın Hikayeleri / ZEYNEP İNAN” için bir cevap

  1. zeynepinan1966 Avatar
    zeynepinan1966

    Nasıl mutlu oldum,nasıl onur duydum anlatamam,bir gün senin hikayeni yazacağım demiştin bana,o gün bugünmüş.Her zaman sözlerin çok samimi içten geldi bana,içten ve nazik🫶Kalemini çok sevdiğimi her zaman söylerim, öykündüğümü gıpta ettiğimi de.Senin gibi hayata kafa tutmuş dik duruşlu ve varlığını kendine borçlu bir kadından okuduklarım benim için çok kıymeti.Hayatın içindeyken akıştayken nasıl yaşıyorum,nereden geliyor nereye gidiyorum bilemiyor insan .Arada durmalı ,dinlemeli, hissetmeli,yolunda gideni gitmeyeni tahlil etmeli .Sonuçta hayat kısa hakkını vermek elzem.Biz kadınlar birbirimize destek ola,düşeni kaldıra,kalkanı koştura ,koşanı da uçura uçura yaşamayı öğreniyoruz ve YAŞASIN HAYAT diyoruz🌳🙏💝🫶

    Liked by 1 kişi

zeynepinan1966 için bir cevap yazın Cevabı iptal et