Açlık oyunları filminde olduğu gibi, burası artık oyunlarla baş edebilen, bunu yaparken de elini kirletmekten çekinmeyen, “güçlü” ve sinir savaşını kazananların dünyası!
“Yaptım oldu.”
“Öfkeli ve fevrisin.”
“Psikolojisi bozuktu.”
Bu cümleler uzun zamandır kötünün ve kötülüğün diline pelesenk; adeta ellerinde bir bayrak!
Bir doktor mobbingten dolayı intihar etmiş… Psikolojisi bozuk/muş! Buna kimlerin, nasıl katkı sunduğu, aslında meçhul değil! Sosyal medyada bununla ilgili iddialar gani. Doya doya mobbing yapılmış, psikolojik şiddet kılını bile kıpırtdatmadan yapıldığı için, iz ara ki bulasın. Sonra “Ben onun iyiliği için yaptım.” dersin ve zeytinyağı misali yüzeydesin, aslında hep olduğu yerde!
“Herkesin üzerinde bir baskı var, intihar eden bir kaç kişi” diye savunma yapan, yüreğinin yerini unutan “çelik bilekler” ise savunma makamında.
Diploma kişiye statü kazandırır; müdür, yönetici, başkan, mühendis, doktor yapar, ama daha fazlası değil. Eğitimini, birikimini, maddi ya da herhangi bir gücü yanlış kullanmak, hırsın ve ihtişamın esiri olmak ve ezmek, can ezmek marifet değil ki.
Güç zehirlenmesi önünde sonunda kişiye döner, kişiyi de vurur, vurur. Kibir ve üstünlük kurma çabası ahmaklıktır, cehalettir.
İnsan olun demek, abesle iştigal, çünkü insan olmak zor, ama hayata anlam katmak için, en azından, insan olmayı denemek gerekir, bu uğurda yola düşmek gerekir.
İnsan olmak için öncelikle yürek elzem, o da bazılarında yok: onlar için, bir robot gibi, kabloları kesince, bir yerden, bir kişiden gitmek kolay, unutmak kolay; tüm enkazları bir anda, ardında bırakarak, başka bir kablo bağlantısıyla, yeni bir hayata başlamak da kolay; kalpsiz ve yüreksiz ve bomboş, ılık ılık!
Bir doktor intihar etmiş; belki de mobbing cinayeti demek daha doğru? Gideni getirmek mümkün değil, gitti giden. Bunu yapanlar ve yapılmasına göz yumanlar “yaptım oldu” diyerek, bunu da kâr hanesine yazarlar mı acaba?
Ne acıdır ki insanlar kendilerini yüceltmek için, diğer insanları aşağılıyor; oysa ışığına güvenen, başkasının parlamasından rahatsız olmaz ki…
Yüreğiniz düş/müş, bizahmet kaldırın!
Canan Kayışlı
Resim: Münevver İzgi
Liella 