-

İnsan Kılığında Şeytan
Yaşadığımız dünyada ‘iyi’ veya ‘verici’ olmanın olumsuz ve kötü bir şey olduğuna ikna olmamıza ramak kaldı. ‘İyi niyetli olmak’ sanki ‘enayi’ olmak, ‘verici olmak’ sanki ‘sömürülebilir’ olmak, birini ‘kurtarmak’ istemek sanki ‘kurban’ olmak gibi algılanıyor.
-

Belki de Veda Etmek Gerek
Şöyle yarım baksam her şeye.Sıkıntılar azalır mı?Yarısını mı görürüm yapılan hataların.Bozuk düzenin yarısını.Hak yemenin.Adaletsiz kararların yarısını mı görürüm.Asaletsiz insanları.Saygısız tutumları.Sevginin bile yarısını mı görürüm.Gözümün birini kapatsam azalır mı yanlışlar.Biter mi haksızlıklar.Gelir mi adalet.Tükenen sevgiler.Değer bilmemezlikler. Yükümüz ağır, nasıl bakarsak bakalım yaşama, göründüğü gibi vardır.Ha tek göz, ha cift sonuç aynıdır.Her insan bir takım yükler taşır.Kimi
-

Sorguladığın Kadar Varsın
Hayatta her şeyin bir cevabı, bir sebebi, bir açıklaması vardır… Bazı insanlar neden konuşmayı sevmez? Başkaları onu keşfetmesin diye bilinçli bir oyun mudur bu? Yoksa kendinden kaçtığı için midir? Ya da hayatın gerçekliğiyle yüzleşmekten korktuğu için mi?Kendimi bildim bileli her daim ‘anlamaya çalışmak’, ‘cevap bulmak’ gibi takıntılarım var. Bir şeyi anlarsam ve bilirsem özgürleşirim duygusu
-

MATER NEA / Annem
Ne yaparsanız yapın en iyisini bir işiniz olsun…Ama bazı işler iş gibi değildir, yetenektir, sanattır… Yüreğinle yaparsın, yüreğini sergilediğini bilmeden… Başkaları fark eder, bilir, görür,hisseder yüreğini…Sıradan bir iş değil, insan yontma sanatıdır öğretmenlik, hayata hazırlama sanatıdır, insan yetiştirme, insan olmaya katkı sanatıdır…Ve bu sadece okulda, okullarda değil, hayatın içinde de olan bir sanat…Emek etme, doğru
-

Elimin Üstünde Yol Arkadaşım
“Hatıralarımızı birlikte biriktirdiğimiz” ne çok insan var hayatımızda.Birlikte yola çıktığımız.Ne çok ortak kaygılar.Kahkahalar.Ağlamalar.Gönül yorgunlukları yaşadığımız. Aynı yola çıktığımız halde, yarı yolda ayrıldığımız.Yolun sonunu görmeyi planlarken yarı yolda kaldığımız.Sabredemeyip yolu tamamlayamadığımız.Soluğumuzun yetmediği.Nefesimizin tükendiği.Ya da bizi tüketen ne cok insan.Geri döndüğümüz ya da yalnız ilerlemeyi tercih ettigimiz ne çok insan.Şarkılar söyleyerek başladığımız yol almaların sonunda, şarkının sözlerini
-

NAYDA
Ihlamur ağacının altında oturdu. Hava güneşli falan değildi. Kapalı fakat yağmursuz bir havayı. Bu koca parkta birkaç genç sevgili (bana öyle geldi) ve başıboş sokak köpekleri, kumru, güvercin vb. Kuşlar, orada burada dolaşıyordu. Evet dolaşıyordu. Ihlamur ağacı ve diğer yaşlı ağaçlar, buranın kalıcı sahipleriydi. Ağacın altındaki bankta oturan Nayda, çevresiyle ilgilenmiyordu, çantasından telefonunu çıkardı. Sigarasını
-

Nergis Kokusunun Şehri
Bugün Ankara ne güzeldi.Kaçmaya çalıştıkça sevmeye başladım sanki.Köşedeki nergis tezgahının kokusunu eve taşıdım bugün.Filtre kahve ilk kez dokunmadı kalbime.Belki de “sütü bol olsun” dedim diye.Baharatlı tarçınlı pasta nefesimi tutarak yediğim en lezzeti şeydi bugün.Ve Tunalı ‘dan eve yürümek paha biçilmezdi.Beyaz tül perdelerinin arasından sızan abajur ışıklarıyla donatılmış evlerin önünden geçerken, gençliğim de geçti gözümün önünden.
-

EGO TACUI / Sustum
Koşarken, koştururken sadece o eylemi düşünür insan, “kendini” katmadan koşar çünkü, beden işin içindedir, ruh genelde geride kalır. Yapılması gerekenler, sorumluluklar, zorunluluklar ve hayat yorar bir zaman, beden de yorulur, ruh da.Sonra devran döner ve insan kendine (de) kalır. O zaman bir an kendini düşünürsün, seni düşünürsün, tin de işin içindedir artık, sadece bedenin değil.Bedenin
