-

Düş Gibi
Uzun bir geceydi bu gece, bitmek bilmedi.Insanın uykusu kaçınca her şey büyüyor, uzuyor, genişliyor ve bitmiyor.Uykuyla, uykusuzluk arasında kalan göz kapaklarım sabaha ağır ağır açıldı.Saate baktım 8.39 du.Gece en son duyduğum ses, sanki odanın ortasında vurulan davulun tokmağıydı.Başımı yastığın altına soktum.Bir şiir dinlemek istedim o saatte.Kulaklıklarımı taktım.Düş gibi bir yere gittim.Harika bir fon müziği eşliğinde,
-

TEMPUS FUGİT/ Zaman Geçiverir
İnsan tecrübeleriyle yol alır. Bunun hem bir zenginliği, hem de bir handikapı var. Zenginlik; çünkü insan yaşadıklarının toplamıdır, ne kadar ve ne yaşadığını kişiliğinde, ellerinde, gözlerinde, yüreğinde, yüzündeki çizgilerde ve sesinde taşır, ya bunun hamallığını yapar ya da bir taç gibi başında, bir madalya gibi boynunda taşır, gururla.İnsan yaşadıklarının sonucu olarak, daha temkinli, daha korkak,
-

AMOR OMNIA VİNCİT / Aşk Her Güçlüğü Yener!
Her daim çirkin olduğunu söylüyormuş ona, aynaya bakmaması gerektiğini, çünkü selülitleriyle aynayı kirletebileceğini söylüyormuş…Kilosuyla alay ediyormuş sürekli, ismini unutmuş gibi, sadece yağ deposu diyormuş ona, yağ deposu…Ve daha da fazlası var! Anlattıkça ağladı, ağladıkça açıldı, şeffaflaştı, içinde biriken katranları döküyordu adeta, acıtan bir acı akıyordu gözyaşıyla birlikte.Uzun yıllardır birlikte olduğu sevgilisi, kötü davranıyormuş ona; içinde
-

Aslında Ruhum Güneşe Eş
Her akşam ayrı güzel o.Bulutlar ise; bir rüya gibi.Bu saatler de genelde onu bekler oluyorum pencerenin önünde.Sevgiliyi bekler gibi.Bazen geleceğinden emin.Bazen hiç gelmeyeceğini bilir gibi.Çiçekleri suluyorum bazen de bu saatlerde.Şarkı mırıldanıyorum.En çok da ” seninle bir sonbahar mevsimiydi tanıştık, sanki birbirimizi yıllarca aramıştık” diyorum. Ya da ” şarkılar seni söyler”… Her şarkı sevdiğim birini getirir
-

ERRARE HUMANUM EST / Hata Yapmak İnsana Özgü
Herkes almak istediğini alır hayattan, alabildiği kadar, istediği kadar, bilgisi kadar, kadri kadar, gücü yettiği kadar, cesur olabildiği kadar. Sunulanlar aynı olsa da, insanların algısı, tepkisi farklıdır.Kimi kendine acıyarak yol alır, o yetmez başkalarının da duygularını sömürür (izin verir birileri, çünkü acımak, kendini yukarıda bir yerlerde görmektir) kimisi herkeste ve her yerde olarak yaşar hayatını,
-

Gidenlerin Ardından…
Gün içinde binlerce yüz ifadesi yerleşiyor yüzümüze.Yaşadıklarımız ve yaşattıklarımız yüzümüzün en derin çizgilerine doluyor.Anlık değişimler kendimizi iyi ya da kötü hissetmemize sebep oluyor.Bu bin tane yüz ifadesinin arasına bin tane de ayrı iş sıkıştırıyoruz.Ve her yüz ifadesi, yapıp bitirilen işlerin ya zaferini ya da yorgunluğunu anlatıyor. Bir önceki gecenin uykusuzluğunu, uykuya yenilmemiş olmanın tuhaf huzurunu
-

QUO VADİS / Nereye Gidiyorsun?
Zaman yok, çok hızlı yaşıyoruz artık, yetişmemiz gereken çok şey var, herkese ve her şeye yetişmek zorundayız çünkü, mecburuz hatta, hayat var, hayat kaçıyor sanıyoruz. Hayatı yaşamaktansa onun peşinden koşuyoruz, yaşamadan ve yaşatmadan… Zamanımız yok…Kendimizi daha önemli ve daha özel hissetmenin koşullarından biri adeta, her yere ve herkese yetişmek…Ne kadar çok insan tanırsak, sosyal medyada,
-

Hepimiz Aynı Dilde Gülümsüyoruz
Gülmenin insan bedenine ve ruhuna ne kadar da iyi gelen bir şey olduğuna inanarak yola çıkan ve insana iyi gelen şeylerin de topluma iyi geleceğini bilip öyle davranan, yaşında 5’li rakamlarını süren ama bir türlü bu rakamlarla barışamayan biriyim ben…Çocuğuna zaaflı bir anne.Eşine sevgili bir kadın.Annesine bağlı bir kız çocuğu.Kardeşine düşkün bir ablayım ben.15 yaşımda
